Gülden Gelbal – Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan, “14 Mayıs’ta yarım bıraktığımız işi 28 Mayıs’ta ezici çoğunlukla tamamlayacağız. Pazar günü oy kullanmak dışında hiçbir planımız olmayacak. Sandığın telafisi yoktur” dedi.
İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Kadınlar Buluşması’na eşi Emine Erdoğan ile katılan Erdoğan, konuşmasına 14 Mayıs seçimlerinde şahsına ve Cumhur İttifakına verilen destek için teşekkür ederek başladı. Erdoğan, “Şimdi önümüzde seçimlerin en kritik aşaması var. Cumhurbaşkanı seçimlerinin ikinci turu için sadece bir gün kaldı. Bu pazar bir kez daha sandıklara gidecek. Belki de hayatımızın en önemli tercihlerinden birini yapacağız. Sadece kendimizle ilgili değil ülkemizin ve evlatlarımızın geleceğine dair de çok mühim bir karar vereceğiz” dedi.
‘Nasıl hesap uzmanı?’
Erdoğan rakibi Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alırken de özetle şunları söyledi: “SSK’yı batırmayı, siyasi kariyerine de CHP’yi batırmayı sığdırmış bir kifayetsizlik örneği var… Koltuğunu korumak için Kandil’deki terör elebaşlarından Pensilvanya’daki hainlere kadar hepsine çiçek dağıtan bir teslimiyet var. Rakiplerini minder dışına atmak için şantaj, baskı, tehdit, kumpas dahil her yolu meşru gören bir ilkesizlik var. Bakanlık pazarlığı hale bak. Toplamda yüzde biri zor bulan, böyle bir gruba kırk milletvekili dağıtan bir garip insan var. Fakat bir özelliği daha var. Nedir o? Hesap uzmanı. Bu nasıl hesap uzmanı ki yüzde 1 bile olmayanlara kalkıp kendi milletvekili sayılarını neredeyse yok edecek sayıda bir oranla 40 milletvekilliği dağıtıyor…”
‘Osmanlı şamarı’
Kılıçdaroğlu’nun kredi kartı faiz borçlarını silme vaadini eleştiren Erdoğan, “Yahu sen bir defa parlamentoda yoksun. Nasıl sileceksin? Parlamentoda 323 var. Cumhur İttifakı. Onların izni olmadan böyle bir yasal değişikliği nasıl yapacaksın? Ya milletimizi, bu herhalde hepten hiçbir şeyi bilmez konumuna düşürüyor. Onun için pazar günü buna öyle bir ders vermeliyiz ki öyle bir Osmanlı şamarı atmalıyız ki bir daha belini doğrultamamalı. Ve bizim şu anda söylediğim hesaplarımıza göre önümüzdeki dönemde yüz milyar doları bulacak bir kaynağı organize edebileceğiz. Biz kaynak söylüyoruz. Kemal efendi, senin kaynağın nerede? Söyle bakalım. Yok. Sadece atıyor” dedi.
‘Telafisi yok’
“Pazar günü sandıkları patlatacağız” diyen konuşmasını şöyle sürdürdü: “Her zaman benim bir sözüm var. Kale içeriden fethedilir. Sizinle bu fethi yapacağız. Hatırlayın. Pazartesi günü İstanbul’un Fethi. Pazartesi günü de Fethi kutlayalım… İşi şansa bırakamayız. Nasıl olsa öndeyiz duygusunun, bizi rehavete sürüklemesine izin veremeyiz. 14 Mayıs’ta yarım bıraktığımız işi inşallah 28 Mayıs’ta hem de ezici bir çoğunlukla tamamlayacağız. Pazar günü oy kullanmak ve sandıklara sahip çıkmak dışında hiçbir planımız olmayacak. Hayatta pek çok şeyin telafisi vardır. Ama sandığın telafisi yok. Pikniğe daha sonra gidilir. Arkadaşlarla daha sonra bir araya gelinir. Tarladaki, dağdaki, bahçedeki işler ertesi gün de yapılır. Ama sandık önümüze sadece beş yılda bir gelir. Özellikle 28 Mayıs’taki gibi seçim hayatımızda bir kez yaşanır. Sizlerden sabahın çok erken saatlerinden itibaren oy verme yerlerine gitmenizi, oraları bayram yerine çevirmenizi özellikle rica ediyorum.”
‘Bu zihniyet bir terör zihniyetidir’
“Sığınmacılar konusunda da CHP Genel Başkanı’nın yaptığı gibi Nazi dönemini aratmayan nefret söylemlerine asla başvurmayacağız” diyen Erdoğan şunları söyledi: “Bay bay Kemal senin ortakların, bu konuda hangi adımı atarlarsa atsınlar biz bu ülkede bir defa Suriye’nin kuzeyinde şu anda yaptığımız briket evlerle 600 bin sığınmacıyı, o evlere taşıdık, taşıyoruz. Şimdi Katar’la yaptığımız bir iş birliğiyle de bir milyon yine sığınmacıyı inşallah yapacağımız o konutlarda da onları iskân edeceğiz… Şu lafa bak. Geldiğimizin ertesi günü bunların hepsini sınır dışı edeceğiz. Biz ensar olmaya talibiz. Muhacir değil, bunlar savaştan kaçarak buralara geldiler. Aynı şey Allah göstermesin, bizim de başımıza gelebilirdi. Ama biz, o savaştan kaçıp bize sığınanlara ne Bay bay Kemal’in yaptığını ne diğerlerinin yaptığını yapamayız. Çünkü bu zihniyet bir terör zihniyetidir. Bir terörist, zihniyetidir. Onlar bunu rahat yapabilir ama biz yapamayız. Sığınmacıların gönüllü, onurlu bir şekilde vatanlarına geri dönüşlerini sağlayacağız.”