Çanakkale’de, 22 Ağustos’ta çıkan ve 2 günde söndürülen orman yangınının ardından denize düşen yanmış ağaç kalıntıları, etkili olan lodosta, akıntının etkisiyle Saros Körfezi’ne kıyısı bulunan Yayla köyü sahilinde kıyıya vurdu.
Kıyı şeridi, siyaha büründü. Deniz kenarında tesis işleten Mustafa Altunhan, “Rüzgar tersine esmeye başladı ve son 2 gündür çok kuvvetli lodos oldu. Sahil komple, kilometrelerce yanmış odun parçalarıyla doldu.
UYARI YAPTI: DİKKATLİ OLALIM!
Bunları lavların küllerine benzetiyorum. Ne olursunuz dikkatli olalım. Ormanlarımıza zarar verdi, denizlerimize zarar verdi. Lütfen duyarlı olalım, bir daha böyle acı anlar yaşamayalım” dedi.
YAĞCILAR KÖYÜ’NDE ACI TABLO
Çanakkale’deki orman yangınında en fazla etkilenen köylerden Yağcılar’da acı tablo günün ilk ışıkları ile gözler önüne serilmişti.
Yağcılar köyünde 4 ev yanarken bir çok ağıl ve ahır da kullanılmaz hale gelmişti. Yangında bazı işyerleri ve tarım aletleri ile bir traktörde yanarak kullanılmaz hale gelmişti.
ALEVLERİN ARASINDA CAN PAZARI
Çanakkale’deki orman yangınına destek için Denizli Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Çameli Orman İşletme Şefliği’nden 2 tim gönderildi. 12 yangın söndürme işçisi, 2 arazöz ile alevleri söndürme çalışmalarına katılmıştı.
Müdahale sırasında bir arazözün arkasında bir anda alevler yükselmişti. Diğer arazözdeki işçiler, alevleri fark edip, uyarıda bulunmuştu. Uyarı sonrası arazözü ile manevra yapan işçi, son anda alevlerin arasından kurtulmuştu.
YANGININ İLK ÇIKTIĞI ANLAR
Öte yandan Çanakkale merkeze bağlı Damyeri köyünde çıkan ve 48 saat sonra kontrol altına alınan orman yangının başladığı nokta dron ile görüntülendi.
‘YANGINI ÖNLEYEMEDİK’
Komşuların köyün altında yangın çıktığını söylediğini belirten Damyeri köyü sakinlerinden çiftçi Ahmet Gezer (70), “Biz geldiğimizde buradaki direğin altından çıkan ateş ormana doğru ilerledi. Hemen su tankerleriyle yangının çıktığı noktaya geldik. Yangını önleyemedik. Ardından itfaiye geldi. Müdahale edilirken ateş karşı tepeden görüldü. Rüzgarın da etkisiyle direkteki teller birbirine çarpıyordu. O kıvılcımlardan buraya ateş düştü, yandı. Biz yol boyuna su tankerlerini çekip, köye alevlerin gelmemesi için yol boyunca suladık. Rüzgarın da etkisiyle alevler büyüdü, ormana yayıldı. Sonrasında hayvanlarımızı kurtarmaya gittik. Bazı arkadaşlarımızın hayvanları ve ahırları yandı. Bütün araziler yandı. İnsanların çok zararları oluştu. Eğer rüzgar ormana değil, köye doğru esseydi, köy komple yanmıştı” diye konuştu.