Yeni sezona Portekizli teknik direktör Jorge Jesus’la başlayan Fenerbahçe’de ilk hedef Şampiyonlar Ligi ön eleme karşılaşmalarını geçip, gruplara kalmaktı. Yapılan kura çekiminde temsilcimiz Ukrayna temsilcisi Dinamo Kiev ile eşleşti.
Rusya-Ukrayna arasında yaşanan savaş nedeniyle ilk maçı Polonya’da oynayan Fenerbahçe, baştan sona üstün olduğu karşılaşmadan 0-0 beraberlikle ayrıldı. İkinci maçta Kadıköy’de Kiev ile karşılaşan sarı lacivertliler İsmail Yüksek’in kırmızı kart görmesiyle 53. dakikada 10 kişi kaldı. 10 kişi kaldıktan sonra sadece 4 dakika sonra kalesinde golü gören Fenerbahçe soğuk bir duş yaşadı. Kiev’i öne geçiren Buyalsky’nin tahrik edici hareketleri sonrası Fenerbahçe taraftarları ‘Vladamir Putin’ tezahüratları yaptı. Sahadan 2-1 yenik ayrılan sarı lacivertli temsilcimiz Şampiyonlar Ligi’ne veda etti.
Sosyal medyada ve dünya basınında büyük ses getiren ‘Vladamir Putin’ tezahüratı sonrası UEFA soruşturma başlattı. Konuyla ilgili Fenerbahçe Başkanı Ali Koç; ”Ukrayna’dan özür dilemeyeceğiz. Bunun sebebini de biraz sonra anlatacağım. Ukrayna Büyükelçisi’nin hadsiz söylemleri sonrasında o bizden özür dilemeli. Medyada her konumuza maydonoz olan rakip takım taraftarlarından etkilenmiş olmalısınız. Bir camia var ki, yönetimi, başkanı, sporcusu kim olursa olsun bizim tarafa dokunmaktan kaçınmıyor. Her konumuza maydonoz oluyor. Biz, ayrıştırmayı değil, birleştirmeye odaklıyız. Bu ülkeyi ayrıştıran o kadar çok unsur var ki, futbol bunun başında gelmemeli.’ dedi.
Fenerbahçe’nin ceza alıp almaması merak konusu olurken; Spor Hukuku Uzmanı Anıl Dinçer konuyla ilgili Fanatik Gazetesi’ne açıklamalarda bulundu. İşte Anıl Dinçer’in o değerlendirmesi;
‘ZORLU BİR SÜREÇLE KARŞI KARŞIYA KALABİLİR’
Fenerbahçe’nin, Dinamo Kiev ile oynadığı maçta bazı taraftarların Vladimir Putin’i destekleyen tezahüratları, UEFA karşısında zorlu bir süreçle karşı karşıya kalma ihtimalini doğurabilir. Bunun nedeni ise Avrupa basınında artan baskı neticesinde UEFA’nın hem baskı hem de politik nedenler ile ciddi ceza verebilme ihtimali. UEFA Etik Komitesi ve Disiplin Kurulu’nun eylemi nasıl tanımlayacağı buradaki en önemli nokta. Benim için ilgili eylemin karşılığı; UEFA Disiplin Talimatı’nın 16. Maddesi’nin 2. Fıkrası’nın e bendinde açıkça yazıyor. Spor faaliyetiyle bağdaşmayan ve provokatif mesajlar ile birlikte temelini politik ve ideolojik ifadeler içeren her türlü söylem cezalandırılır.
‘SESSİZ KALMIŞLARDI’
Tahmin etmesi zor olmakla birlikte, UEFA’nın bu söylemi 14. Madde kapsamında ırkçılık ve ayrımcılık olarak niteleyerek Fenerbahçe’ye fahiş ceza vermesi de doğru olmaz. Anılan tezahürat yalnızca bir devlet başkanının adını içermekle birlikte hiçbir şekilde ayrımcılık ve ırkçılık içeren bir ifade içermemekte. Ancak, UEFA politik ve medya etkisiyle bunu bu kapsama sokabilir. Beklentim; büyük bir olasılıkla bir para cezası verilmesi ya da para cezasının yanında maksimum birkaç saha kapama cezası ile olayın neticelendirilmesi. Burada Fenerbahçe’nin iddia etmesi gereken; çok daha vahim olaylarda UEFA’nın sessiz kalması veya olayların basit para cezalarıyla geçiştirilmesi.
İŞTE GEÇMİŞ ÖRNEKLER
4 Kasım 2015’te Nou Camp’ta Barcelona ile BATE Borisov maçında bağımsızlığı desteklemek için birçok Katalan bayrağı açıldı. Tamamı politik mesaj içeren eylem neticesinde Barcelona 30 bin Euro ile cezalandırıldı. 26 Kasım 2013’te Celtic ile Milan arasındaki maçta taraftarlar terörist olarak nitelendirilen IRA grubunun bir üyesine atfen bir pankart açtı ve Celtic’e 50 bin Euro para cezası kesildi. Fenerbahçe’nin tüm buna benzer destekleyici örnekleri kullanması, çifte standarda neden olabilecek bir kararın önüne geçmesi önemli. Elbette gözlemci raporunun içeriği de cezanın ağırlığında aktif rol oynayacaktır. Para cezası harici bir ceza halinde Fenerbahçe’nin hakkını mutlaka, CAS’ta arayacağını düşünüyorum. (Fanatik)