MELİSA VARDAL- Sanatın tatil bölgelerine taşındığı bu mevsimde Bodrumlu sanatçılar “Merhaba” sergisiyle sezonu açıyor. 21 sanatçının eserlerinin yer aldığı sergi, şehrin dokusunu taşıyan Bodrum Belediyesi Kent Müzesi’nde ziyaretçilerini bekliyor. Kendileri de eserleriyle sergide yer alan Elvan Erdin, Gökçe Çelikel ve Züleyha Altıntaş’ın küratörlüğünde açılan “Merhaba”, Bodrum’un sanat dokusunu ön plana çıkarmayı ve bir sanat dayanışması yaratmayı hedefliyor. Heykel, resim, enstalasyon ve video işlerinin yer aldığı karma sergi burada yaşayan ve ilhamını Ege’den alan sanatçıların gözünden Bodrum’u anlatıyor. Şehre dair yeni bir anlatı sunan sanatçılar üretimlerindeki farklılıklara rağmen aynı temada buluşarak bir bütün ortaya koyuyor. Sanatın yaratıcı ve dönüştürücü gücüyle yepyeni bir kapıyı aralayan sergide Banu Birecikligil, Başak Karafaki, Behruz Kuul, Berna Gülbey, Betül Akzambaklar, Cuma Altuntaş, Ebru Nakamura, Elvan Erdin, Gökçe Çelikel, Mehmet Tekin, Melis Birder & Selva Bayyurt, Müfit Karzek, Neslihan Zabcı, Özgür Savaş Kılıç, Samantha Louise Emery, Saner Gülsöken, Şahnaz Ağayeva, Tamer Şahinoğlu, Tez ve Züleyha Altıntaş’ın eserleri bulunuyor.
Berna Gülbey’in “The Stratification” adlı eseri.
Ezber bozuyor
Serginin hikâyesini Gökçe Çelikel anlatıyor. Her ne kadar daha önce küratörlük yapsa da bu alanda bir iddiasının bulunmadığını söyleyen Çelikel, şehrin sanatçı kömünitesini dayanışma ile bir araya getirmek için bu işe soyunduklarını vurguluyor. Her hafta sanatçıları atölyelerinde tek tek ziyaret eden Elvan Erdin, Gökçe Çelikel ve Züleyha Altıntaş üçlüsüne daha sonra Ebru Nakamura da katılıyor.
Sergi kurulumu ve grafik aşamalarında Nakamura’nın dahil olduğu ekip hiçbir yerden destek almadan çoğu zaman yaratıcı çözümlere başvurarak yeni sergi alanları oluşturuyor. Sanatı, dar anlamıyla sıkıştığı galerilerden çıkarmaya çalışan ekip kendilerine isimlerinin baş harflerinden oluşan “GÖZEL” adını takmış. Esprili dilleri sanatlarına da yansıyan ekibin ilk sergisi ise Dağbelen Köyü’nde ziyarete açıktıkları “Ayşe Teyze” sergisi oluyor. Dağbelen’de herkesin Ayşe Teyze’nin evi olarak bildiği yörük evinde hayatının son yıllarını geçirmiş olan Ayşe Teyze’nin anısına ithaf edilen projede sanatçılar eserlerini yerleştirdikleri köy evini de serginin bir parçası hâline getirdi. Aynı yaratıcılığı “Merhaba”da da sergileyen ekip tarihi taş duvarlara çivi çakılamayacağı için ahşap ünitelerden yararlanıyor. Çelikel bu zorluğa anlatırken “Çivi sorununu aşmak için ahşap sergi üniteleri kullandık ve bazı işler için bu bir enstalasyon unsuruna dönüştü. Eserlerin bu ünitelerin bir parçası olarak füzyona uğraması sonucunda ortaya çok şaşırtıcı, müzesel işler çıktı” diyor.
Gökçe Çelikel’den “Discotheque”.
Sanatlarını sergiledikleri mekânların tüm dokusunu, işledikleri temanın içine yediren ekip ezber bozan işlere imza atmayı başarıyor. Tüm bu özgünlüklüklerin yanı sıra küratörlerin espirili anlayışı serginin her köşesinde kendini gösteriyor. Ziyaretçileri balkonda karşılayan “Göbekli Eşek” heykelinin dile gelip derdini anlatacakmış gibi durması bunlardan biri. Mekândaki balkonlar, üniteler, nişler, ocaklar gibi mimari tüm detaylar sanatın içine dahil edilerek eserlerle bütünlük yaratılıyor. Mekânlarını kendileri yaratan ekip yeni projelerini düşünmeye başlamış bile. “Merhaba” ise 10 Temmuz’a kadar açık.
Ebru Nakamura’nın “Helios” adlı tablosu.