Ekonomik sıkıntılardan ilk etkilenen serbest meslek grubu hep avukatlar olur. Ekonomik güçlüklerde avukatlık için şöyle bir durum ortaya çıkar: Avukatlık işi çoğalır, icra takipleri artar, dava sayısında artış olur, ama avukata vekalet ücreti ödeyecek kişi sayısı azalır. Bunu basitçe şöyle ifade edebiliriz: Ekonomik krizlerde avukatların işi çoğalır ama kazançları düşer!
180 bin avukat var
Türkiye’de 84 hukuk fakültesi var. İster devlet olsun, ister vakıf üniversitesi hukuk fakülteleri olsun, bir mucize peşinde koşup, 6 öğretim üyesi ile “iyi hukukçu” yetiştirmeye çalışıyorlar.
Hukuk dünyamıza bu tür hukuk fakültelerinin yokluğu varlıklarından daha yararlı gibi geliyor bana. Onların kapatılması çözüm değil.
Birleştirilmeleri daha gerçekçi ve efektif sonuç verici bir çözüm olur.
Hukuk fakültelerinden her sene yaklaşık 10 bin öğrenci mezun oluyor. Mezunların yüzde 90’ı avukatlık mesleğini seçiyor. Şu anda avukatların sayısı 180 bine dayandı. Avukatların geliri azalıyor ama sayıları artıyor.
Avukatlık gibi önemli ve kutsal bir mesleğe giriş birçok ülkede ağır sınavlara tabi iken, bizde mezun olmak yetiyordu. Mezun olduktan sonra bir baroda staj yapıp, doğrudan avukat olarak çalışılıyordu.
İlk defa 2024 yılında Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı yapılacak. Giriş sınavının avukatlık mesleğinin kalitesine katkısı olacağı gibi, böylece avukatlık hizmetinden yararlanmak isteyen vatandaşlarımıza da yararlı sonuçları olacaktır.
Kanaatimce bu daha da ileri götürülmeli ve ilk derece ve icra takibi avukatlığı, istinaf yargı avukatlığı ve Yargıtay avukatlığı, hatta ağır ceza avukatlığı ayrımı da getirilmeli. Aksi halde şu görüntüleri yaşamaya devam edeceğiz; mezun olalı çok geçmemiş yeterli mesleki bilgi ve tecrübe toplayamamış bir avukat ile bilgili ve tecrübeli yılların avukatı aynı davada karşılıklı yer alıyorlar.
Meselenin bir de avukatlık ofisi işletmenin güçlüğü var. Konut kiralarında artış oranı yüzde 25 ile sınırlansa da, işyerlerinde TÜFE ortalaması kadar artışa devam edildiğinden, avukatlık ofis kiralarında da yüksek oranda yasal zam yapıldı.
Büro olunca buna ayrı bir de elektrik, su, gaz, telefon, internet, aidat gideri, yiyecek – içecek masrafı eklenecek. İstanbul’da yaklaşık 30 bin TL’yi bulan bir avukat sekreterinin maliyeti de eklenince, bir ofis işletmek çoğu avukat için zor.
O zaman ne yapıyor avukatlar; sekreterlerini de işten çıkarıp home – office çalışmayı tercih ediyorlar. Artık online toplantının mümkün olması sayesinde yüz yüze müvekkille görüşme dönemi neredeyse bitti. İki yere birden elektrik, su, gaz vs parası ödemek yerine, durumu böyle kurtarmaya çalışıyorlar.