Barış Başdaş, deprem felaketinde yaşadıklarını anlattı. Yeni Malatyaspor’dan takım arkadaşı Ahmet Eyüp Türkaslan’ın vefatı sonrası acısını derinden hissettiklerini dile getiren Barış Başdaş, ‘korku filmi gibiydi’ ifadelerini kullandı.
Yeni Malatyaspor’da Yılmaz Vural’ın verdiği izin sonrası tüm takım arkadaşlarının depreme yakalanmadığını belirten Barış Başdaş, “Takımın yarısı iki gün izin verildiği için kentte değildi. Allah’tan yoktu. Deprem anında tesislerdeydim, orada kalıyorum. Camdan değil, ikinci katta merdivenin oradaki duvardan atladım. Ayağım şişti, bileğim burkuldu. Hava karlıydı ve elektrikler kesilmişti. O an ne yapacağınızı bilmiyorsunuz. Ben maçta böyle koşmadım. Ufak tefek depremler yaşadım ama bu kıyamet kopmuş gibiydi” dedi.
İkinci depremde büyük bir şok yaşadıklarını dile getiren tecrübeli futbolcu, “”İkinci depremde evlerin halini görünce, dışarıda donduk kaldık. Sahadan tesisi görüyorum, zemin bizi sağa sola fırlatıyor. Dedim bu deprem değil, kıyamet. Adeta deprem, her şeyi yıkmak için elinden geleni yapıyordu. ‘Güm güm’ diye ses geliyordu. Korku filmi gibiydi adeta yaşadıklarımız. İlk deprem sonrası tesislerde birisi telefona baktı ve ‘Eyüp ağabeyin evi yıkılmış’ dedi. Ben ertesi gün gidebildim ama hocalarımız hemen Eyüp’ün evine gittiler. ‘İnşallah O ve enkaz altındaki herkes kurtulur’ diye dua ettik. Psikolojiniz fena bozuluyor. ‘Futbol oynayayım, iyi bir hayatım olsun’ diyorsun ama sonra her şeyin boş olduğunu anlıyorsun. Paran olsa ne olur, ne yemek ne benzin alabiliyorsun o an. Tesislerimiz sağlamdı. Spor salonunda yatıyorduk. Birçok insan oraya kalmak için geldi. Benzinciye gittik, ne varsa torbaya doldurduk. 15-20 dakikada getirdiğimiz her şey bitiyordu” diye konuştu.
Ahmet Eyüp Türkaslan’ın enkazda olduğu dönemde her gün evine gittiğini ifade eden Barış Başdaş, “İlk gün sanırım sadece 1 tane bisküvi yiyebildim. Hayatta kalan herkes, birbirine yardım ediyordu. 5. günü Almanya’ya ailemin yanına döndüm ama Eyüp enkazdan çıkana kadar her gün oradaydım. Yılmaz Vural hocamız durumumuzu sordu ve ‘Siz benim evlatlarımsınız. Duramıyorum burada, geleyim’ dedi. Hocaya, ‘Gelmene gerek yok. Burası vahim, gelsen bir şey yapamazsın’ dedim. Futbol konuşmadık. Herkes Eyüp’ü merak ediyordu. Kaldığı binada 55 insan varmış. Eyüp enkazdayken, çıktı haberi yayıldı. Yalan haberdi. İnsanların bir şey yazarken önce düşünmeleri gerek. O an Eyüp’ün eşi tesislerde telefondan haberi görmüş ve yalın ayak koşmaya başlamış. Tesiste yakalayıp, zor sakinleştirmişler” açıklamasını yaptı.
Yakında Malatya’ya gideceğini belirten Barış Başdaş, “Üçüncü günü ne yazık ki Eyüp’ün acı haberi geldi. Eşine haberi hastanede, sakinleştirici yapıldıktan sonra söyleme kararı almıştık. Çok zor anlardı. Depremi bırak, sonrasıda kaos. Yardım ediyorsun ama herkese yetişemiyorsun. İnşaatların bitmesi en az 1 sene sürer. Malatya’da barınma sorunu var ve ‘İnsanlar ne yapacak’ diye düşünüyorsun. Benzin istasyonları, parayla yakıtı sattılar. O an ticareti nasıl düşünürsün! Benim Malatya’da benzincim olacak, parayla satmaya utanırdım. Almanya’ya döndüğümde ilk zamanlarda hiç uyuyamadım. İstanbul’da şu an bana üst katlardan bedava daire verseler kalamam. Almanya’da yüksek katlı evler yok. 2- 3 katlı evler. Şu an Malatya’daki durum belirsiz. İnsanları geri döndürmek için sporu geri getirmek lazım. Zaten öncelik kulübü değil, şehri tekrar ayağa kaldırmak üzerine kurulu. Yardımların devam etmesi şart. Bu felaket herkesin başına gelebilir. Yaşamayan bilmez. Yakında Malatya’ya tekrar gidip, oradaki dostlarımı da ziyaret edeceğim” ifadelerini kullandı.
Depremin ardından futbol oynayan oyunculara anlam veremediğini ifade eden Barış Başdaş, “Enkazın altından çıkan ya da depremi yaşayanların futbol oynaması kolay değil. Şu an oynayanlara da anlam veremiyorum. Ancak daha fazla bir şey diyemiyorum. Sonuçta para kazanmaları gerekiyor. Ne yazık ki bizim futbolcuların, başka mesleği yok. Gerçek anlamda eğitim çok önemli. Futbol, zaten bir yere kadar var. Almanya’ya döndüğümde annem, ‘Futbolu bırak, oynama’ dedi. Malatya’da zaten sözleşmem sezon sonunda bitiyordu. Yaza kadar futbol oynamama kararı aldım. İdmanlarımı burada yapıyorum. Soranlara da ‘Psikolojim yerinde olmadığı için arkadaşlarıma faydalı olamayacağım’ cevabını verdim” dedi.