Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı bağımsız memleketler arası soruşturma komitesi ‘İsrail’in Filistin topraklarındaki işgali ve Filistin halkına karşı ayrımcılığı devam ettirmesinin bölgede istikrasızlığın ve çatışmanın temel nedeni olduğunu’ vurgulayan rapor yayınladı.
Merkezi İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan BM İnsan Hakları Kurulu, 27 Mayıs 2021’de aldığı kararla Doğu Kudüs de dahil işgal altındaki Filistin topraklarındaki insan hakları ihlallerini soruşturmak üzere hemen bağımsız memleketler arası soruşturma kurulu kurulmasını içeren kararı kabul etmişti.
Komisyon, Cenevre ve Ürdün’deki temaslarının yanı sıra İsrail ve Filistin sivil toplum kuruluşları da dahil olmak üzere çeşitli paydaşlarla istişarelerde bulunarak 14 sayfadan oluşan birinci raporunu açıkladı.
Komisyon, İsrail’in Filistin topraklarındaki işgalini sonlandırmasının bölgede devam eden şiddet sarmalını sona erdirmek için ‘hayati önemde’ olduğunu vurguladı.
İŞGALİN TEK BAŞINA SONA ERDİRİLMESİ KÂFİ OLMAZ
İsrailli faillerin işlediği kabahatlerin cezasız kalmasının Filistin halkının öfkesini artırdığı belirtilen komite raporunda, Filistin halkının zorla yerinden edilmesine, Filistinlilerin meskenlerinin yıkımları, yeni Yahudi yerleşim yerlerinin inşası ve genişletilmesine, Yahudi yerleşimcilerin şiddetine, Gazze ablukası ve Filistin halkına karşı şiddete devam edildiği tespitlerinde bulunuldu.
İsrail’in, ‘Filistin topraklarındaki işgali sona erdirme niyetinde olmadığı’ vurgulanan raporda, ‘İşgalin tek başına sona erdirilmesinin dahi kâfi olmayacağı’ uyarısı yapıldı.
İHLALLER SİSTEMATİK OLARAK SÜRÜYOR
Komisyon Lideri Navanethem Pillay, İsrail’in uygulamalarının ve hatalıların cezasız kalmasının ‘İsrail’in Filistin topraklarındaki işgalini sona erdirmek üzere bir niyetinin olmadığının’ açık delili olduğunu bildirdi. Pillay, Doğu Kudüs ve işgal altındaki topraklarda İsrail ihlallerinin sistematik olarak devam ettiğini vurguladı.
Komisyon Üyesi Miloon Kothari de rapora ait yaptığı açıklamada, “Dünyanın (bölgede) tarihi adaletsizlikleri bilakis çevirmeye ve Filistin halklarının kendi bahtını tayin hakkına hakikat ilerlemeye başlaması lakin işgalin sona ermesiyle mümkün olabilir” dedi.
Rapor, 13 Haziran’da başlayacak BM İnsan Hakları Kurulu’nun 50’inci oturumunda sunulacak, üye ülkeler rapora ait görüşlerini açıklayacak.
TEL AVİV: RAPOR PARA VE EMEK İSRAFI
İsrail Dışişleri Bakanlığı ise rapora ait yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, kelam konusu raporun, “İnsan Hakları Kurulunun İsrail’e karşı yürüttüğü cadı avının bir modülü olduğu ve BM organları için para ve emek israfından öbür bir şey olmadığı” ileri sürüldü.
BM raporunun ‘taraflı’ olduğu ve ‘Filistinlilerin uzun müddettir devam eden inatçılığı ve Filistin idaresi ile ağları tarafından Yahudi aksisi kışkırtmayı göz arkası ettiği’ sözlerinin yer aldığı açıklamada, “Soruşturma komitesi ve yayınladığı taraflı rapor, İnsan Hakları Kurulunun çok İsrail aykırısı önyargısının sonucudur. Objektif olduklarını tez eden kurul üyeleri, bu durumlara sadece, BM’nin koyduğu kurallara direkt ters olarak, kamuoyuna açık halde İsrail aykırısı tavırlarıyla bilindikleri için atandılar” denildi.