Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olan 7.7 ve yine Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesi olan 7.6 büyüklüğündeki depremler tüm Türkiye’yi yasa boğdu. Her iki deprem sonrasında yaşanan artçılar ise milyonlarca vatandaşı tedirgin ediyor. Sevdiklerinden ve gelişmelerden haber almak isteyenler soluğu telefonlarında ve sosyal medyada alıyor. Hayatını kaybeden vatandaşlara sosyal medyadan baş sağlığı dileyen vatandaşlar, depremzedelerin ihtiyaçlarını sosyal medya hesaplarında paylaşarak onlara yardımcı olmak istiyor. Ancak bütün bu iyi niyetli çabalara rağmen gözden kaçan önemli detaylar da var. “Böyle durumlarda sosyal medya platformları da GSM operatörleri gibi kulllanılmalı“ diyerek uyarılarda bulunan Siber Güvenlik Uzmanı Osman Demircan ve Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ali Murat Kırık, afet zamanlarında sosyal medyada yapılan yanlışlara dair hayati öneme sahip açıklamalarda bulundu.
‘SOSYAL MEDYA TIPKI GSM OPERATÖRLERİ GİBİ KULLANILMALI’
Başta deprem olmak üzere doğal afetler sonrasında sosyal medya kullanımının oldukça hayati önem taşıdığına dikkat çeken Doç. Dr. Ali Murat Kırık, “Göçük altında kalan insanlar, konumlarının tespit edilebilmesi için hashtag ve mesajlar yoluyla herkese ulaşmaya çalışıyor. İyi niyetli bir şekilde depremzedelere geçmiş olsun dileklerimizi iletmek isterken aslında hata yapıyoruz. Telefon hatları gibi sosyal medyayı da gereksiz yere meşgul etmiş oluyoruz ” ifadelerini kullandı.
Sırf bir şey paylaşmş olmak için sosyal medyayı meşgul etmemek konusunda özen göstermek gerektiğine değinen Doç. Dr. Kırık, çıkan çok fazla sesten dolayı göçük altında kalan insanların sesini duyuramayacaklarını dile getirdi. Paylaşımlara özellikle bu dönemde çok dikkat etmek gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Kırık, “Paylaşım yaptım, ‘geçmiş olsun’ dedim, yıkılan binayı çektim ve paylaştım. Bunların hiçbirisi ne yazık ki bir şey değiştirmiyor. Sosyal medya da tıpkı GSM operatörleri gibi kullanılmalı. Şu an gereksiz herhangi bir şey paylaşmanın hiç sırası değil. Devlet kurumlarının ve yetkili kişilerin yaptığı haberler ve paylaşımlar baz alınmalı” dedi.
BU 2 ÖZELLİK HAYAT KURTARABİLİR!
Siber Güvenlik Uzmanı Osman Demircan, özellikle Twitter’da ‘Blue’ gibi çeşitli abonelikleri olan kişilerin daha dikkatli olması gerektiğine dikkat çekti. Demircan, “Eğer ‘Blue’ aboneliğiniz varsa uygulama sizin tweet’lerinizin öne çıkmasını sağlayabiliyor. Bu nedenle attığınız tweet’lere çok dikkat etmeniz gerekiyor. Çünkü algoritma sizin en üstlerde gözükmenizi ve daha fazla kişiye ulaşmanızı sağlıyor. Bu da önemli mesajların altlarda kalmasına ya da hiç görülmemesine sebep olabiliyor” diye konuştu.
Hashtag kullanımının da çok önemli olduğunu söyleyen Osman Demircan, hashtag kullanımıyla ilgili şu ifadelere yer verdi:
“İnsanlar konuları takip etmek için hashtag’leri kullanıyorlar. Siz orada çok fazla popüler bir hashtag kullanırsanız insanlar da bilgi almak için bu hashtag’lere tıkladığında tweet’lerinizin üst sıralara çıkmasına sebep olabilir. Bu sadece ‘Geçmiş olsun Kahramanmaraş’ mesajı da olabilir. Böyle mesajları şu an için kesinlikle atmamak gerekiyor. Sosyal medyayı da insanlara yayın yapan GSM operatörleri gibi bir şebeke olarak görmek gerekiyor. Bu sebeple tıpkı telefonlar gibi orayı da gereksiz yere meşgul etmemek gerekiyor.”
‘PROVOKATİF HESAPLAR BÖYLE TESPİT EDİLEBİLİR’
Dayanışma içinde olmamız gereken böyle zamanlarda sosyal medyada bilgi kirliliğinin had safhada olduğuna değinen uzmanlar, sosyal medya kullanıcılarının doğru bilgiye ulaşmak için dikkatli olması gerektiğine değindi. Devletin resmi kurumlarından açıklama gelmedikçe doğruluğu kesinleşmemiş şeyleri paylaşmamak ve ‘retweet’ ederek paylaşmamak gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. Ali Murat Kırık, zorlu dönemlerde ortaya çok fazla provokatif hesapların ortaya çıktığını söyledi.
Provakatif hesapları tespit edebilmek için hesapların açılış tarihine bakmanın son derece önemli olduğuna değinen Doç. Dr. Ali Murat Kırık, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
“Resmi açıklamalar yapılmadan bilgi kirliliğini artırmak, yetkililerin doğru kişilere ulaşmasını engelliyor. Bunlara çok dikkat etmek gerekiyor. Hashtag’ler çok ciddi provokatif içerikler taşıyabilir. Bunları trollerin organize ettiklerini görüyoruz. Kendini kahin ilan eden, ‘Şu bölgede deprem olacak, şurada sıkıntı var’ gibi tweet atanlar da olacaktır, oluyor da. Korkuyu paniği körüklemek açısından yapılıyor. Sosyal medya kullancıları hesapların açılış tarihi ve geçmişteki paylaşımlarına bir baksın. İnsanlar bu paylaşımlara inanmadan önce geriye dönük bir kontrol etsinler. Bir bakmışsın ismini değiştirmiş kendini uzman olarak ilan etmiş ya da kendini devlet yetkilisi olarak ilan ediyor. Fotoğrafını ve ismini değiştiriyor. Sahte bağış hesapları, sahte telefon numaraları artıyor. Kurumla veya bir dernekle alakası olmayan hesaplar buradan bile nemalanmaya çalışıyorlar.”
‘SAHTE BİLGİ YAYAN HESAPLAR CEZADAN KAÇAMAZ’
Siber Güvenli Uzmanı Osman Demircan, bazı insanların enkaz altında kaldığına yönelik verdiği haberlerle de kişileri dolandırdığını ifade etti. “Gerçekten enkaz altında kalan kişiler kendilerini çok net bir şekilde belli ediyorlar. Adres bilgisini verip enkazın altında olduğunu söyleyenler var. Bu tarz paylaşımlar duyarlı insanlar tarafından fazlaca retweet edilip paylaşıldığından maalesef bazı dezarformasyon yanlıları da sırf daha fazla etkileşim almak için bunu kullanıyorlar Sahteyi gerçeğinden ayırmanın en net yolu adres bilgisidir. Çünkü enkaz altındakilerin yazdığı bir panik dili var. Yazdıkları dili çok iyi analiz ediyor olmak gerekiyor. Tanımadığımız ve çok emin olmadığımız paylaşımları biz de paylaşırsak biz de bir suç işlemiş olabiliriz” diyen Demircan, yalan bilgi yayarak da kişilerin suç işleyebileceğine dikkat çekti.
“Hayatı kurtarılabilecek birileri varken yazılan sahte mesajı retweet edip gerçekmiş gibi başkalarıyla paylaşarak maalesef bu davranışınız birkaç kişinin hayatına mâl olabilir” diyerek konunun önemini vurgulayan Demircan, enkaz altında olduğunu söyleyip sahte bilgilerle trafik yaratan kişilerin yakalanmayacağını düşünmemesi gerektiğini, sahte isim kullansalar bile hepsinin teker teker tespit edilip cezai işleme tabii tutulacağını belirterek sözlerini noktaladı.