AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, CNN Türk Ankara Temsilcisi Dicle Canova’ya gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuyor. Kurtulmuş’un açıklamalarından satır başları şöyle;
* Erdoğan’ın 49.5 oy alarak barajı aşamama durumunu nasıl analiz ettiniz?
Bir kere her halükarda biz seçmenin tercihine, milimetrik bir ayarlama yapıldığı sandıkta görülüyor. Seçmenin tercihine saygı duyarız. 50+1 olsaydı iyiydi de 49.5 kötü diyemeyiz. Bu seçmenin iradesine haksızlık, saygsızlık olur. Biz seçimden önce sürekli siyasi hayatımız boyunca söylediğimiz bir şey var; Sandıktan çıkan karar ne olursa olsun baş göz üstüne. Onun üstüne bir tek söz söylemeyiz.
Ama ilk turu değerlendirmek gerekirse, ilk turun kesin galibi sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. İlk turun kesin galibi Cumhur İttifakı’dır. Ve AK Parti’de en yakın rakibinden, biz bunu söylediğimiz zaman bize kızıyorlar seçim öncesinde, 10 puandan fazla bir fark var ve öndedir.
Cumhurbaşkanımız rakibine yaklaşık 2 milyon 500 bin fark atmıştır. AK Parti yine ikinci partiye yani CHP’ye 10 puandan biraz fazla fark atmıştır. Dolayısıyla seçimin galibi Cumhurbaşkanımız, Cumhur İttifakı ve AK Parti’dir. Ama sonuçta Cumhurbaşkanı seçilebilmek için 50+1 gerekir. O ortaya çıkmamıştır.
Öyle görünüyor ki ikinci turda Cumhurbaşkanımız bu sefer oylarını çok daha fazla artırarak yeniden Cumhurbaşkanı seçilecektir.
İMAMOĞLU VE YAVAŞ AÇIKLAMALARI
2 büyükşehir belediye başkanının ellerinde sonuçlar olmasına rağmen, seçimi biz kazandık gibi büyük yalanı ortaya atarak hem sorumsuz davrandılar. Allah’tan CHP’nin seçmeni daha sağduyulu davrandı.
CHP’DE ONURSAL ADIGÜZEL’İN İSTİFASI
Rakibim hakkında konuşmak istemem. Kabak bir kişinin başına patladı. YSK ve AA verileri paralel gitti. CHP algıya başvurdu. Kendileri de biliyorlardı. Bir kişiye fatura ettiler.
* Deprem bölgesinde Erdoğan ve AK Parti’nin yüksek oy alması ve depremzedelerle ilgili tartışmaya yorumunuz nedir?
Ağır konuşmam ama bu şekilde takınılan tavır bir tek kelimeyle tarif et derseniz iğrençtir. Bu insanlık dışı bir şeydir. Siyaset filan onları kenara koyun. Böyle bir şey olabilir mi? İnsanlar zaten hayatta zor kalmışlar. Çoğunun aileleri yok olmuş. Geçmişleri yok olmu. Yeniden, sıfır bir gelecek hayali kurmaya çalışıyorlar. Ve bütün Türkiye seferber olmuş. Bunlara yardım etmeye çalışırken ‘Niye siz bize oy vermediniz?’, ‘Aşağılık adamlar’… ‘Eski kafa aynen devam ediyor’, ‘Gerici,’ ‘Örümcek kafa’, ‘Yobaz bir zihniyet bu zihniyet. Yani kendisi gibi düşünen birinci sınıf. Diğerleri ‘makarna kafa’… Hatırlayın geçmiş seçimleri. Kendilerine oy vermeyenlere ‘makarna kafalılar’ dediler. ‘Bidon kafalılar’ dediler. ‘Göbeğini kaşıyan adam’ dedler. Hakaret ettiler. Daha önceki yıllarda bizim bilmediğimiz yıllarda o zaman işte ‘elleri nasırlı, ayakları şalvarlı’ diye insanlarla dalga geçtiler. Bir avuç azınlık. İnanın ki şunu söylemek isterim. CHP seçmeninin tamamını oluşturmuyor. CHP seçmeni içerisinde de bir avuç azınlık.
İKİNCİ TUR İÇİN HEDEF VAR MI?
Hedef 50+1’dir. Ama ikinci turda öyle görünüyor ki siyasi analizler de onu gösteriyor. Cumhurbaşkanımız çok daha büyük bir oy farkıyla Cumhurbaşkanı seçilecek. Ben hiçbir seçimde oran söylemem.
KILIÇDAROĞLU NİYE ‘VATAN VE BEKA’ DEDİ?
Siyasette şu var; Kayıtlarınız olduğu yerde duruyor. Şimdi iki tane oy fazla alacağım diye PYD’ye YPG’ye terör örgütü diyemeyen bir Kılıçdaroğlu var. Hatırlayın yakın zamanlarda kayıtlarda. Televizyonlar gösteriyor. ‘Ne olacak? Suriye’nin kuzeyindeki PYD bizim düşmanımız mı?’, ‘Onlar bize tehlike oluşturuyor?’ diyen ben değilim. Kılıçdaroğlu söyledi. Ayrıca, ‘Biz sırtımızı PYD’ye, YPG’ye yasladık’ diyenlerin bu seçimde açıkça onların desteğini almaya çekinmeyen de Kılıçdaroğlu’dur. Yine bu seçim kampanyasında maalesef yine bileşenlerinden birisi, bir siyaset aktör kalktı dedi ki; ‘Biz Suriye’nin kuzeyinden benzer kazanımlar elde edeceğiz.’ dedi. Yani açıkçası HDP ile yeni adıyla Yeşil Sol Parti ile yapılan bu ittifak dolayısıyla kimler söyledi ‘Biz hapishanelerin kapısını açacağız’,’Apo’ya özgürlük yapacağız’ diyenler…
Van mitingini hatırlasınlar. CHP mitingi filan değildi. O miting doğrudan doğruya HDP’nin mitingiydi ve orada HDP’nin, PKK’nın işaretleriyle yine sayın Kılıçdaroğlu ve etrafındakilerdi.
Bakın bu ikinci tur için bile geldi. Hemen HDP, Kılıçdaroğlu’na desteğini açıkladı. Arkasında Kandil’deki savaş baronları da dediler ki; ‘AK Parti ve Cumhur İttifakı faşizmi sandıkta yeneceğiz. Kılıçdaroğlu’nu sandıktan çıkaracağız’ dedi ikinci tur mesajı olarak. Yani Allah aşkına bu milleti enayi mi zannediyorlar? Bu kadar çok terör örgütüyle, terör örgütünün gölgesindeki siyasetle içli dışlı olan ve bunları açıkça söylemekten çekinmeyen bir Kılıçdaroğlu.
SİNAN OĞAN İLE GÖRÜŞME OLACAK MI?
Sinan Bey’in aldığı oy oranı fevkalade önemlidir. Kendisini tebrik etmek lazım. Bu sosyolojik tabana dönmüş müdür? Bu başka bir konu. Burada Sinan Oğan’a oy veren kitlenin önemli bir özelliği var. Milli birlik bütünlüğü savunan kitle. Sinan Oğan’a oy veren kitle HDP’ye net tavır koyar. Cumhur İttifakı olarak diğer ittifakla temel fark hiçbir şekilde al ver pazarlığı yapılmadı. Terörle mücadele bunlardan biridir. Alışveriş olarak burası görülmedi. Bizim yolumuz belli. Bizim siyaset tarzımız, Cumhurbaşkanımız masada ne konuşursa meydanda da onu konuşur. Bizim asıl ittifakımız milletle yapılan ittifaktır.
AKŞENER’İN SEÇİM SONRASI SESSİZLİĞİ
Hakikaten konuşmak istemem. Nihayetinde Türkiye’de bir siyasi partinin genel başkanı. Baktığınız zaman çok büyük oranlarda ilk turda ‘Bir diktatörü gönderip cezaevlerinin kapılarını kırarak, cezaevlerindekileri dışarı çıkaracaklar’ ve bir gün içerisinde Türkiye’de bütün kadroların Millet İttifakı’na dağıtılacağını düşündü. Ama millet onlara dedi ki; ‘Dur bir dakika. Ben Tayyip Erdoğan’ı bırakmıyorum.’
Bu tablo karşısında büyük bir hezimet ruhu içerisinde oldukları her birisi içinde ayrı ayrı açıktır. Kaldı ki sayın Akşener masadan kalkmış, ortaya çıkan adayı beğenmediğini Türkiye kamuoyuna deklare etmiş, başka bir adayla bu yola devam edilmesi gerektiğini söylemiş birisi… Muhtemelen şöyle bir ruh hali içerisinde de olabilir, yenilmişlik ruhunun dışında… ‘Ben dememiş miydim?’ gibi bir ruhuyeti de olabilir. Kendi iç dünyasını bilmem.