Melisa Vardal – Son yıllarda dijital sanat alanında Türkiye’den çıkan başarılı sanatçıların sayısı artıyor. İlk yerli dijital insan Aypera ve robot şair Deniz Yılmaz gibi projelerde yer alan, dijital sanat alanının önemli temsilcilerinden Bager Akbay’a göre bunun nedeni sınırlanan gençlerin sınırsız bir alanda tüm yaratıcılığını konuşturma imkânı bulması. Akbay’a göre, Türkiye’deki gerçeklik algısı, dijital sanatın gelişmesinde önemli rol oynadı. Akbay “Bu topraklar; açık olmanın, şeffaf olmanın ödüllendirilmediği hatta cezalandırıldığı topraklar. Çocuklar dürüst olup derste bir şey söylediği zaman hemen kafasına vurur sustururuz, ‘Burası bunun yeri değil! Dediğin doğru olabilir ama öyle konuşulmaz’ diye uyarırız” diyor. Türkiye’deki dijital sanatçıların bu kültürü deneyimleyerek büyüdüğünü söyleyen Akbay, ‘90’larda kolaylıkla ulaşılan korsan bilgiler sayesinde bu engellerin aşıldığını anlatıyor.
‘Yaşlıları dinlemeyin’
Gençlerin herhangi bir geleneksel Türk sanatında üretim verdikleri zaman karşılarına hep sınırlar ve yasaklar çıktığını söyleyen Akbay bu durumun ‘köksüz bir alan’ olarak nitenlendirdiği dijital sanatı geliştirdiğini vurguluyor. Gençlerin bir anda köksüz bir alan bulunca coştuklarını anlatan Akbay kimsenin onlara otorite olamadığını ve ditital sanatlarda deneysel bir alan oluştuğunu anlatıyor. Akbay bunun Murat Pak, Refik Anadol, Memo Akten, Candaş Şişman gibi onlarca dünya çapında başarılı sanatçıların yetişmesine ortam sağladığını da ekliyor.
Akbay’ın gençlere tavsiyesi ise şu yönde: “Yaşlıları (ben dahil) dinlemesinler ama onları gözlemleyip ihtiyaçlarını alsınlar. Üretmek, sorgulamak, tartışmak. Başkasından bir şey beklemeden kendi ortamlarını yaratmak dışında bir şansları yok gibi.”