DUYGU ERDOĞAN – Deprem felaketinin yaşandığı bölgede merkez üssü olan Kahramanmaraş, aldığı büyük hasar ve yıkımın henüz şokunu yaşıyor. Bir toparlanma süreci için yaraların sarılması kolay olmayacak. Enkaz kaldırma çalışmalarının yürütüldüğü şehirde aynı zamanda geçici barınma olanakları sağlanmaya çalışılıyor. Bir sanayi kenti olarak Türk ekonomisine önemli katkıları olan şehirde bu alandaki en büyük tehdit nitelikli iş gücünün göçü olarak görülüyor. Sanayi ve ticaret alanlarındaki en büyük kayıp ise zarar gören makine ve teçhizatlar. Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) Başkanı Mustafa Buluntu, hem şehirde göçün önüne geçilmesi, hem de ekonomik hareketin yeniden başlaması için, “Evimizi kurarken iş alanlarımızı da birlikte planlayıp kurmamız lazım” dedi.
‘250 bin kişi ayrıldı’
Kahramanmaraş önemli bir sanayi kenti olarak, tekstil alanında özellikle iplik üretiminde ciddi bir yeri var. 2022 yılını 1.5 milyar dolar ihracat ile kapatan şehrin ihracatının yüzde 80’i tekstil alanındaki üretimden oluşuyor. Mevcutta bu kuruluşların yüzde 80’ine yakınında çeşitli ölçeklerde hasar var. Genel sanayi alanında ise hasarsız sanayi tesisi bulunmuyor. Şehirde önemli bir yapı olan küçük sanayi esnafının ise tamamen kayıpta olduğu belirtiliyor. Başkan Mustafa Buluntu, “250 bin kişi şu ana kadar şehrimizden ayrıldı. Nitelikli iş gücünü burada tutmak için hızlı reaksiyonlar almamız lazım” dedi. Bu açıdan ön önemli sorunu ‘barınma’ olarak gösteren Buluntu, şöyle devam etti:
“Geçici de olsa mutlaka barınma sorunu hızla çözülmeli. Örneğin konteyner kentlerde, çalışacak işçilere kontenjan ayırmamız lazım. Sanayi tesislerimizin en küçüğünde 500 kişi çalışıyor. Nitelikli iş gücünün kaybı en büyük riskimiz. Eğer sanayi kenti olma özelliğinden çıkarsak, üretime devam edemezsek, buradan sadece biz değil çarpan etkisiyle 10’u aşkın şehir ve Türkiye ekonomisi olumsuz etkilenir.”
‘Umut verilmesi lazım’
Barınma ihtiyacı yanında iş alanlarının da hızlıca yeniden hayata geçirilmesinin önemine dikkat çeken Mustafa Buluntu, bu sayede mevcut çalışanlara ve yeni geleceklere bir umut verileceğini ifade etti. Buluntu, “Elbette öncelikli olarak barınma ihtiyacı çözülmeye çalışılıyor. Ancak aynı hızda sanayiyi, iş alanlarını da ayağa kaldırmalıyız. Farklı ve özel kaynaklar açıklanarak insanlara umut vermemiz lazım. Bu sayede çalışanlara ‘Durun, bekleyin, görün’ diyebileceğiz. ‘Sabredin’ diyeceğiz. İşçimiz, şehri terk edip, kendine yeni bir hayat kurduktan sonra dönüşü zor olur” diye konuştu.
Mevcut organize sanayi bölgeleri ve iş alanlarında ciddi enkaz olduğunu anlatan Buluntu, kullanılan yerler mi ya da yeni yerler mi oluşturulacağı konusunda henüz bir netleşme sağlanmadığını dile getirdi. Enkaz altında ya da hasarlı alanlarda zarar göne makinelerin önemli bir sorun olduğunu belirten Başkan Buluntu, “Makineler çıkarılacak tabii, bu nedenle acil yer gösterilmeli, taşınması lazım. OSB sayımız 9. Yeni kurulma aşamasında ve yer tahsisi yapılanlar var. 5 tanesi faaldi. 2-3’ünde bina hasarı yok ama makinelerde zarar ziyan çok” dedi.
‘Finans ve nakit sorun olacak’
Mustafa Buluntu, şehrin ekonomisini olumsuz etkileyen konular, sorunlar, ihtiyaçlarına yönelik konuları raporlaştırarak, ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a ve bölgede sürekli olarak bakanlara ilettiklerini söyledi. Özellikle finansa erişim ve nakit sorunlarının olacağını vurgulayan Buluntu, “Örneğin birçok sanayi tesisimizi büyütmüştük. Ödemeler, borçlar, krediler var. Sanayici ve esnafımıza ciddi kaynak aktarımı lazım. Faizsiz öteleme ve yapılandırma lazım, ödemelerin ötelenip yeniden yapılandırılması lazım. Çeşitli adımlar atılıyor ama şehre yönelik özelleştirilmesi gerekli. Bugünden yarına bir toparlanma olmayacak. Uzun vadeli bir süreçten bahsediyoruz” diye konuştu.
Özel afet bölgesi önerisi
Açıklanan desteklerin şehrin çarklarını döndürme konusunda yeterli olmayacağını ifade eden Mustafa Buluntu, şehrin özel afet bölgesi ilan edilerek özel bir konumda değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Buluntu, “Bu kadar büyük zararların telafi edilmesi için çok özel ve nokta atışı uygulamalara ihtiyaç olacak. Bu nedenle ilimiz farklı bir konumda değerlendirilmeli. Örneğin, bu koşullarda memur, personel şehre gelir mi? Onlara özel katkı sağlanmalı. İşten ayrılmalarda ihbar ve kıdem tazminatının karşılanmasında nakde ihtiyaç olacak. İşten çıkarma yasağında ise maaşları işveren nasıl ödeyecek? Küçük esnafın hiçbir sigortası yok. Zararlar nasıl karşılanacak? Sigorta poliçeleri kapsamında yüzde 22 muafiyet var ama onu karşılayamayacak düzeyde firmalarımız var. Bunlarla ilgili çok hızlı reaksiyon alınması lazım” diyerek taleplerini sundu.
‘Bir yakınını kaybetmeyen kimse yok’
Şehrin özel bir yapıda değerlendirilmesi, yeni kaynaklar açıklanması ve beklentilerin karşılanmasıyla birlikte bir yıl içinde normalleşmeye yaklaşılacağına dikkat çekiliyor. Başkan Mustafa Buluntu, her gün yüzlerce talep aldıkları esnaf ve sanayicinin bir yol haritası belirlemek için destekleri beklediğine vurgu yaparken, “Mesela sizin iş yerinizde bir hasar bulunmuyor ama etrafınızda işinizi yürütecek bir başkası yok. Ne çalışan var, ne de bir iğne alabileceğiniz yer. Ekonomik hasarı netleştirmeye çalışıyoruz ancak biraz daha zaman alacak. Çok büyük yıkım ve enkaz var; acılar ise çok daha büyük” dedi.
“Bir yakının kaybetmeyen kimse yok” diyen Buluntu, yaraların sarılmasının, kabuk tutmasının zaman alacağını dile getirdi.
Şehrin ekonomik yapılanmasında ise ‘güçlü hafızalarının’ önemine dikkat çeken Buluntu, “Devletten aldığımız imkanları hep çok yerinde kullandık. Hafızamız var, gücümüz var. İhtiyacımız olan evlerimizle birlikte iş hayatımızın da aynı anda yapılanması. Burada bir cazibe olması lazım ki işçilerimiz kalsın, yoksa hepsi gidecekler” diye konuştu.
YARIN: Depremden zarar gören Malatya’da iş dünyası toparlanma için neler bekliyor?