3 Eylül 2019 tarihinde farklı kentlerden Diyarbakır’a gelerek oturma eylemi başlatan ailelerin evlat direnişi bin 419’uncu gününde kentteki sıcak havalara rağmen kararlılıkla sürüyor. 2015 yılında evladı Mikail’in HDP’liler aracılığıyla İstanbul’dan kandırılarak kaçırıldığını ileri süren Yusuf Erdinç, çocuğuna ‘teslim ol’ çağrısında bulundu.
Diyarbakır’da HDP il binasının önünde 4 yıldır evladı için oturma eylemini sürdüren Erdinç, “Oğlum İstanbul Marmara Üniversitesi’nde hukuk bölümü 2’nci sınıftayken kandırılarak kaçırıldı. Oğlumu kaçıranlar HDP’lilerdi. HDP ise oğlumu Amerika’nın uşağı olan terör örgütü PKK’ya teslim etti. Oğluma çağrım; seni o kadar okutturdum, ne için? Kendin için, devlete hizmet etmen için okuttum. Amerika’ya hizmet etmen için okutmadım. Orası senin yerin değildir. Senin yerin Türkiye Cumhuriyeti Devletidir. 2015’ten bu yana senin peşindeyim. 4 senedir Diyarbakır’da dönmen için evlat nöbetindeyim. Sen gelene kadar buradan bir yere ayrılmayacağım” dedi.
İstanbul’dan Diyarbakır’a gelerek oturma eylemini sürdüren Osman Çukurlu, oğlu Mehmet’in 2008 yılında kandırılarak dağa kaçırıldığını iddia etti.
Evladı için oturma eyleminde kararlı olduğunu ifade eden Çukurlu, “Oğlumdan 2008 yılından bu yana herhangi bir haber alamadım. Oğlum arkasından çok gezdim. Oğlumu aramak için Kandil’e kadar gittim ama yine de herhangi bir haber alamadım. Mehmet’im neredeysen orayı bırak, gel devletimize teslim ol. Devlet seni korur, sana bakar. Ha HDP, ha PKK. Her ikisi de aynıdır. Devlete teslim olan 42 evlat ailesine kavuştu. Sen de gel artık. Seni dört gözle bekliyoruz” diye konuştu