Hatırlayacaksınız tam dört yıl önce Marina Abramovic, İstanbul’da Sakıp Sabancı Müzesi’nde Akbank sponsorluğunda gerçekleşen sergisinin açılışındaydı.
O akşam konuşmasına, “Burada büyük bir kalabalık var, performans sanatına ilk başladığımda sadece birkaç izleyicim vardı, bu noktaya gelmem tam 50 yılı aldı” diye başlamıştı.
Artık müzelerin de sabit koleksiyonlar yerine sürekli değişen performans sanatına kapılarını açmalarının değişen dünyaya adaptasyon olduğunu özetlemişti.
Marina Abramovic ve Marina Abramovic Institute’un ‘Flux/Akış’ sergisini çok beğenenler de oldu, Abramovic’in yurt dışındaki sergilerine katılmış olanlar arasında ise provokatif tarzının aksine konservatif bulanlar da oldu.
Jay-Z’den Adidas ve Microsoft’a kadar birçok ünlü isim ve markayla iş birliği yapan Marina Abramovic, en son ‘Maria Callas’ın 7 Ölümü’ ile Londra’da English National Opera sahnesindeydi.
Eş zamanlı olarak Londra’da Royal Academy of Arts’taki sergisi de devam ediyor.
Şimdi ise 77 yaşındaki Marina Abramović ona ilham veren Lyme hastalığına karşı verdiği mücadeleyi anlatarak uzun ömür odaklı sağlık ve sağlıklı yaşam markasını tanıtıyor.Ürünler arasında bir cilt temizleyici/nemlendirici karışımı var, içinde ciltteki temel besin maddelerini yenilemek için beyaz ekmek ve beyaz şarabın yanı sıra cildi aydınlatmak ve derinlemesine nemlendirmek için C vitamini ve hyaluronik asit yer alıyor.Anti-alerji damlası, Himalayalar’da bulunan ve Ayurveda tıbbında alerjik reaksiyonları yatıştırmak için kullanılan bir mineral olan shilajit ile formüle edilmiş. Bağışıklık, metabolizmayı hızlandıran damla, kırmızı biber ve enfeksiyonlarla savaşma gücünü artıran taze sarımsak içeriyor. Enerji damlası ise kızılcık suyu gibi antioksidanlarla yapılmış.Marina Abramović Longetivity Method (Uzun Ömür Yöntemi) için bu ürün serisini ünlü doktor ve Avusturya’nın Fuschl am See kentindeki sağlıklı yaşam merkezinin kurucusu Dr. Nonna Brenner ile birlikte tasarlamış. “Ben bir işkoliğim – deli gibi çalışıyorum – ve eğer enerjimi dengeleyecek Nonna olmasaydı inanın bana yaptığım şeyi yapamazdım” diyor Marina Abramovic.“Hiçbir zaman içki içmiyorum, sigara içmiyorum, uyuşturucu kullanmıyorum; günde sekiz saat uyuyorum. Ve benden 21 yaş küçük bir sevgilim var” diye ekliyor. “Evet, o inanılmaz pahalı tıbbi kliniklere gittim. Beni sadece yoğurt ve kuru ekmekle beslediler ve haftanın sonunda bana söyleyebildikleri tek şey inek sütüne alerjim olduğuydu. Bunun saçmalığı karşısında gülmemek mümkün değil: O kadar çok para boşa gitti ki…” diye devam ediyor anlatmaya. “Nonna benim 110 yıl yaşamama kararlı. Louise Bourgeois, Georgia O’Keeffe… 100’ü başaramadılar. Kadın sanatçılar ancak 100’den sonra gerçekten ciddiye alınıyor, eğer başarırsam belki sonunda beni ciddiye alırlar” diye çağdaş sanat dünyasına da sözü getirerek bitiriyor konuşmasını.