Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Murat Ferman açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “2 ile 12 arasında bir olasılığa daha çok ihtimal vermiştik. Ortalama 6.5 olarak yakaladık. Çetinkaya’nın döneminde 600 bp’lik bir hareketi gözlemliyoruz. Bunları zaman içerisinde kestirmek mümkün ama tahmin ediyorum para politikası kurulu üyelerinin özellikle bu faiz oranının bu noktada tutulmasında etkili davrandıklarını düşünüyorum.
Cumhurbaşkanı ve Bahçeli hareket sahası açmaya yönelik beyanlarını vermişlerdi. Bugüne kadar 27 ay boyunca faizi önemli bir merkez bankacılığı aracılığı olarak imtina eden PPK’nın bu açılan yolda ihtiyatlı, güçlü bir sinyal etkisi verdiğini görüyorum.
FAİZ ARTIŞI GÖRÜR MÜYÜZ?
Evet ben bundan sonra zincirin halkalarının yukarı yönlü olarak birbiri ardına ilave edileceğini. Etki analizi yoluyla sonuçların da izleneceğini görüyoruz.
ENFLASYONUN DÜŞÜŞÜNE GÖRE Mİ HAREKET EDİLECEK?
Enflasyonun öngörülebilir bir iniş patikasına girip girmediğini görecekler. Burada çekirdek enflasyon önemli çekirdek enflasyonun da alt çekirdekleri önemli. Avrupa’da kaliteli çekirdek enflasyon gibi kavramlar var. Bu metinde çekirdek enflasyon kavramına yer verilmemiş. En önemli noktalardan bir tanesi deprem konusuna yer verilmemesi son metinde servet kaybının getireceği harcamanın milli gelir muhasebesi açısından büyümeye olumlu katkı yaratacağı ortadaydı. Bu netice itibarıyla serbestleştirici harcamaları artırıcı bir durumdur. Büyümeye pozitif etkide bulunurken enflasyonla mücadeledeki sıkılaştırmaya engel olucu bir metottur. Gaz-fren ayarı ile merkez bankası yoluna devam edecek. Kurumsal olarak bankaları ürkütmemek istediklerini görüyoruz.
“YENİ DÜZENLEMELER GELEBİLİR”
Merkez Bankası Başkanı hiçbir sinyalde bulunmayarak durumunu kuvvetlendirmek istedi. Onlar da kendi iç dengelerini kurmaya çalışıyorlar. PPK ve başkan yardımcılarında değişiklik yok. Bu çerçevede sayın Cumhurbaşkanının açmış olduğu hareket sahası çerçevesinde bu aracı kullanmaya tekrar döndükleri görülüyor.
Biz faizi tek araç olarak görmüyoruz. Diğer araçları da ortaya çıkaracağız diyor. Makroihtiyati tedbirlere atıfta bulunulmaması ilginç, bu vazgeçildiğini göstermez. Merkez Bankası bağımsızlığını sadece gösterge faizi üzerinden çıpalamak istemiyor. Makroihtiyati tedbirler, yeni düzenlemeler gelebilir.
Yeni bazı uygulamalar gelebilir. Bankalar görece memnun durumda. Ellerindeki düşük faizli devlet kağıtlarının getireceği yüklerden çekiniliyordu.
Netice itibarıyla bankaların durumunu da kimse kendine dert edinmesin bankacı dostlarımız düşük faizli devlet kağıtlarından bahsediyorlarsa da ellerinde enflasyona endeksli kağıtlar var. Onlar hesaplarını iyi yapmıştır.”
ORTA VE UZUN VADEDE PİYASALARA ETKİSİ NE OLUR?
Ekonomist Muhammet Bayram ise açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Dolar kurunda bir miktar yükselme seyredebiliriz. Mehmet Şimşek’in göreve gelmesiyle yukarı yönlü salınım görmüştük. Yıl sonu itibarıyla 26-28 arası olacağı öngörülmüştü.
Piyasaların kademeli şekilde incelediğini görebiliriz. TÜFE’ye çok dikkat çekilmiş burada fiyat alışkanlıkları değişti. Artık fiyat sorgulamadan satın alma yapabiliyoruz. Ücret arttıkça enflasyon artıyor bu döngünün kırılması hedeflenmiş.
Biz yüzde 20’ler seviyesinde tahminde bulunmuştuk. ben kademeli şekilde faiz artışının yapılacağını düşünüyorum.
Bankacılık sisteminde iki ayda faiz karaborsacılığı var. Şu anda 15 milyon TL kredi için aylık yüzde 6 yıllık yüzde 72 borçlanan işletmemiz var. Bu faiz karaborsacılığı. Bunun önüne geçmek için bir önlem olarak görebiliriz.
Merkez Bankası’nın amacının ben tam olarak tekrarlandığını düşünüyorum. Amacı yatırım, üretim, istihdam modeline uygun, araç olarak bağımsız hareket edebileceğini göreceğiz.
Biz son dönemde enflasyonun azalığını gördük. 0.04 enflasyon oluştu. Karadeniz doğal gazının tüketim bedelleri faturalara yansımadı. Aynı şekilde bütçe gelirlerimizi artırmamız lazım. ABD hemen bütçe gelirlerini artırdı. Kendilerinde sınırsız para basma gücü var. Biz artırsak bütçemizi bizim ekonomiye zararı daha fazla olurdu. Bütçe gelirlerimizi artırmak adına sıkı maliye politikası güdülecek. Kamu harcamalarında denetim olacağını görebiliriz.”