EFNAN ATMACA- Malatya’da Battalgazi Kız Öğrenci Yurdu hem depremzedelere hem de kolluk kuvvetleri, sağlık çalışanları, arama kurtarma ekipleri ve yardım gönüllülerine çatı oluyor. Yurt Koordinatörü Tolga Akkoç “İnsanların her şeye ihtiyacı var, evet. İnsanların morale, umuda, bir gülümsemeye de ihtiyaçları var” ifadelerini kullanıyor.
Depremin üzerinden iki hafta geçti. Tüm Türkiye tek yürek yaşanan afetin yaralarını sarmaya çalışıyor. İstisnasız herkes elinden geleni yapıyor ama eğer bir umut doğabiliyorsa bunu isimsiz kahramanlara borçluyuz. Battalgazi Kız Öğrenci Yurdu’ndaki gönüllüler de onlardan.
3-4 bin kişi barınıyor
Bize de ev sahipliği yapan bu yurt depremzedelerin yanı sıra kolluk kuvvetleri, sağlık çalışanları, arama kurtarma ekipleri, yardım gönüllülerine çatı oluyor. Yurtta yaklaşık 3 bin 500-4 bin kişi kalıyor. Arkadaşları adına sorularımızı cevaplayan Yurt Koordinatörü Tolga Akkoç, depremlerin ikinci gününden beri burada olduklarını herkesin her ihtiyacına cevap vermeye çalıştıklarını söylüyor. TOKİ tarafından yapılan yurt 2018’de açılmış. Mühendisler gelip bakmış ve güvenli olduğunu söylemişler.
Yurt odaları dört kişilik, Malatya’nın soğuğuna inat her zaman sıcak. Sıcak su, elektrik hep var. Yurdun yemekhanesinde insanlar sohbet ediyor, bazen birlikte ağlıyor bazen birlikte gülüyor, acılarını hep birlikte yaşıyorlar. Yemekhanede bazı aksaklıklar yaşansa da gönüllüler onunla baş etmeye çalışıyor. Tüm sıkıntıları ortadan kaldırmak için canla başla mücadele ediyorlar.
Nereye başınızı çevirseniz kırmızı yelekli bir Gençlik ve Spor Bakanlığı gönüllüsüne rastlıyorsunuz. Diş fırçasından havluya, ayakkabıdan duş jeline depremzedelerin her türlü ihtiyacına anında koşuyorlar. Malatya’daki çadır kentlerde ağırlıklı olarak Suriyeli mülteciler kalıyor, Kayısı Araştırma Enstitüsü’nü bu genellemenin dışında tutmak gerekiyor, şehirden çıkabilme imkânı olanlar gitmiş.
Acılar yüze yansımış
Kalanların bir kısmı ise burada. Yaşadıkları acı yüzlerinden okunuyor. Ama birbirlerine sarılarak dayanmaya çalışıyorlar. Yurt da onlara yuva oluyor. Akkoç, “İnsanların her şeye ihtiyacı var, evet. İnsanların morale, umuda, bir gülümsemeye de ihtiyaçları var. Yaşlı teyzelerimiz sürekli geliyor bizimle sohbet istiyor. İyi geliyor onlara. İnsanların suyunu veriyoruz, bebek bezlerini temin ediyoruz ama moral de önemli” diyor.
Ama elbette burada da umudun adı çocuk. Onlar için bir ana sınıfı açıldı. Etrafta oynuyorlar, hikâyelerini anlatıyorlar. Akkoç’un de yüzü gülüyor çocuklardan bahsederken “Çok akıllı çocuklar. Burada canları sıkılıyor. Biz onlara görev veriyoruz. Mesela gönüllü çöp topluyorlar” diye anlatıyor.
‘Yardım edemediğim herkesten özür dilerim’
Depremde pek çok canı sağ çıkartan, hiçbir zorluktan kaçmayarak çalışan madenciler bu sürecin bir başka isimsiz kahramanları. Ama sanmayın ki onlar da korkmuyor. Kaldıkları yurtta bulduğu bir deftere günlük tutup sonra da onu odanın gerçek sahibine bırakan bir madenci TTK ekibi olarak Zonguldak’tan akşam 5’te yola çıkıp Malatya’ya geldiklerini akşam 8’de de deprem alanında çalışmalara başladıklarını söyledikten sonra şöyle yazıyor:
“Soğuğun verdiği acı yetmezmiş gibi anne ve babanın kızlarını yaşatmak için aralarına alıp sarılması ve hepsinin ölmesi içimizi de kanatmış oldu. Kendi yattığımız yerde bile çok şüpheliyiz, sarsılıp duruyoruz ama çok yorulduk artık uyumamız gerekiyor. Tedirgin bir şekilde uyuyacağız artık.”
Bir sonraki yazısında 23 yaşında olduğunu ve ilk defa böyle bir göreve geldiğini belirtiyor. Ve o notunu “Yardım edemediğim herkesten çok ama çok özür dilerim. Beni affedin” diye bitiriyor.
Yıkımın sebebi kesilen kolonlar
Malatya’nın simge mekanlarından olan ve kent merkezi Özalper Mahallesi’nde bulunan Hayat Sitesi iki büyük depremde yıkıldı. Dört bloktan oluşan sitede ilk belirmelere göre işinsanı Bayram Kırıcı’nın da aralarında bulunduğu 17 kişi hayatını kaybetti. Enkaz kaldırma çalışmalarının başlatıldığı Hayat Sitesi’nde faaliyet gösteren bir işyeri sahibinin kolonları kestiğini ve çökmenin kesilen kolonlar nedeniyle gerçekleştiğini ileri süren Kırıcı’nın kızı Gülhan Karaaslan beraberinde enkaz altında yaralı olarak kurtarılan annesi Sultan Kırıcı ile birlikte duruma tepki göstererek suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Çalışmaları takip eden Karaaslan, “A/2 Blok’un altındaki kolonlarla birlikte tavan kesilerek birleştirme yapıldı. Bunların hepsine herkes şahit delillerimiz var elimizde davacıyız suç duyurusunda bulunduk. Yetkililerden bu işin peşine düşmesini istiyoruz” dedi. lİHA